12 Mart 2011 Cumartesi

Ay Taşı Duası, Çocuk Uykusu.

    Bir kez daha aslında ne kadar da güçsüz olduğumu farkettim.. Güçlü olmak demek sana inanan, güvenen insanı yarı yolda bırakmak değilmiş, güçlü olmak arkanı dönüp gitmek değilmiş, güçlü olmak olmayacak duaya amin demek değilmiş.. Bazen güçlü olmak karşısında hıçkıra hıçkıra ağlayabilmekmiş..

   Bir yandan eşyalarımı yerleştiriyorum ki yine üşengeçliğimden bugüne kaldı, öbür yandan olmazsa olmazım müzik. İlk defa bu kadar zor yerleştirmek. Oysaki toplarken ne kadar da kolaydı. Sadece 15 dakika..
İstanbul'da daha bi çekilmez şu sıralar, yalnız hissediyorum kendimi, Allah'tan "Çocuk" var. Onunla uyuyoruz geceleri. (Gerçi uyuduğum saat beş parmağın beşini geçmez.) Biraz sesli uyuyor ama nihayetinde çocuk duymazdan geliyorum. Sanırım uzunca bi vakit Taksim'e filan da uğramam. Hani bi soru sormuştum bi zaman duvarda görüp "deniz misin liman mı?" diye. Kendim için ne doğru cevap vermişim: deniz.. Ucum bucağım yok, rüzgarımın, dalgamın nereden geleceği belli değil, kendi aleminde.. Liman olmadığım kesin , zor denizleri, okyanusları aşıp bana sığınanlara sırt çeviriyorum, alabora ediyorum, batırıyorum.
 
   Belki kendimi anlatamıyorum, bu yüzden olduğumdan çok yanlış anlaşıldım, keşke söyleyebilsem her şeyi patır patır, belki o zaman ben de kazananlardan olabilirim. Tek becerdiğim kaybetmek. En güzel bunu becerebiliyorum. Aslında kalemim de iyi değildir ama neden bu yolu sectim onu da bilemedim. Zaten bilinçli hareket etmeye başladığım zaman gercekten her sey cok guzel olacak. Ben iyi değilim. İyi görünmeye çalısıyorum. şu an bu yazıyı yazdıgım bilgisayar değilde kağıt olsaydı kağıt sırılsıklam olmuş bile olabilirdi.. Kötü "alışkanlıklarımdan" vazgeçmeliyim. Aslında çoktan vazgeçmişim ama aynı hatayı yapmakta neden ısrar ediyorum bilmiyorum. Ben şunu öğrendim ki aşk beraberken zamanın nasıl geçtiğini bilmemekmiş. Aşk ; evde akşama kadar sıkılmadan televizyon izleyebilmekmiş.Aşk; hiç üşenmeden kıta değiştirebilmekmiş. Aşk; karşılıklı içilen bir bardak çaymış.. Ve en önemlisi aşk; gerçekten 3 seneyi 4 ayda yaşayabilmekmiş.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder